e
m
P
t
Y
a
grey
15 mart 1990
ankarada ikamet ediyor
earl grey tea hastası ve john krasinski hayranı olduğumu da söylemeden geçemeyeceğim.
profile
grey
15 mart 1990
ankarada ikamet ediyor
earl grey tea hastası ve john krasinski hayranı olduğumu da söylemeden geçemeyeceğim.
walk
geçen gün, tesadüfen, veda busesi'nde aliye rona'nın türkan şoray'a söylediği sözün aynısına bir başka yerde ingilizce olarak rastladım. demek ki güzellik öyle birşey ki sadece aramasını bilene, ve daima kalbini güzelleştirene.
bugün bir heves yatağımın yerini değiştirme niyetiyle masamın da yerini değiştirdim. kaç zamandır yatağımı camın kenarında görmek istiyordum da. velhasıl bu iki eşyanın eşek gibi ağır olması bir yana 3 saatimi almış olmaları da cabasıydı. sonra neden değiştirdim diye de hayıflandım ya kendi kendime. eski haline alışmıştım derken odadan çıkıp sonra hemen geri geldim. döndükten sonra odam nasıl başka göründü gözüme. meğer insanın yatağı neler neler demekmiş de anlamak için böyle ufak değişiklikler gerekmiş. şimdi yağan yağmurun sesini daha yakından duyabiliyorum ya iyi ki değiştirmişim diyorum.
insanlar konuşmaya sadece konuşmaya ve birşeyleri anlatmaya kendilerini o kadar kaptırmış bir haldeler ki. karşısındaki kişiyi dinlerken dahi yerli yersiz araya girmeden duramıyorlar. sordukları soruyu bile konuşmana izin vermeksizin kendileri cevaplıyorlar. saatlerce dinleyen olabilirdim şayet konuşulan konu olsaydı. fakat hal böyleyken ve böylesi bi insan güruhunun yaygın olduğu bi zamanda yaşarken. muhabbet etmeyi aramak.
saatlerce müzik dinleyip geceyi seyretmeyi istiyorum.
dershanede yine bir takılmacadır sürüp gidiyor. derse nadiren de olsa erken gelmiş ben, sınıfta usluca oturmakta. ve saatin 12ye vurmasıyla içeri giren hocamız yine o tiyatral sesiyle,
- eveeet, sınıfımızın en düzenli not tutan, en az devamsızlık yapmış öğrencisine soralım bakalım geçen hafta nerde kalmışız?
sınıf pek tabii epey epey güler.
bezgin bekir ben,
- herhalde soracağınız en son kişi bendim.
derse gitmemek için onca bahane ararken. antalya'daki selde günlerce okulları kapanan çocuklara mikrofonunu uzatan bir muhabir ve o çocuk.
- peki okulun kapalıyken ne yaptın?
- ağladım.
evren
12 Mart 2013 Salı ( 20:31 )
geçen gün, tesadüfen, veda busesi'nde aliye rona'nın türkan şoray'a söylediği sözün aynısına bir başka yerde ingilizce olarak rastladım. demek ki güzellik öyle birşey ki sadece aramasını bilene, ve daima kalbini güzelleştirene.
küçük şeyler
( 20:22 )
bugün bir heves yatağımın yerini değiştirme niyetiyle masamın da yerini değiştirdim. kaç zamandır yatağımı camın kenarında görmek istiyordum da. velhasıl bu iki eşyanın eşek gibi ağır olması bir yana 3 saatimi almış olmaları da cabasıydı. sonra neden değiştirdim diye de hayıflandım ya kendi kendime. eski haline alışmıştım derken odadan çıkıp sonra hemen geri geldim. döndükten sonra odam nasıl başka göründü gözüme. meğer insanın yatağı neler neler demekmiş de anlamak için böyle ufak değişiklikler gerekmiş. şimdi yağan yağmurun sesini daha yakından duyabiliyorum ya iyi ki değiştirmişim diyorum.
zamane
11 Haziran 2012 Pazartesi ( 14:09 )
insanlar konuşmaya sadece konuşmaya ve birşeyleri anlatmaya kendilerini o kadar kaptırmış bir haldeler ki. karşısındaki kişiyi dinlerken dahi yerli yersiz araya girmeden duramıyorlar. sordukları soruyu bile konuşmana izin vermeksizin kendileri cevaplıyorlar. saatlerce dinleyen olabilirdim şayet konuşulan konu olsaydı. fakat hal böyleyken ve böylesi bi insan güruhunun yaygın olduğu bi zamanda yaşarken. muhabbet etmeyi aramak.
okul bitmişken
31 Mayıs 2012 Perşembe ( 19:39 )
saatlerce müzik dinleyip geceyi seyretmeyi istiyorum.
deniz üstü
23 Mayıs 2012 Çarşamba ( 20:28 )
eksik olmasın
19 Mayıs 2012 Cumartesi ( 22:46 )
dershanede yine bir takılmacadır sürüp gidiyor. derse nadiren de olsa erken gelmiş ben, sınıfta usluca oturmakta. ve saatin 12ye vurmasıyla içeri giren hocamız yine o tiyatral sesiyle,
- eveeet, sınıfımızın en düzenli not tutan, en az devamsızlık yapmış öğrencisine soralım bakalım geçen hafta nerde kalmışız?
sınıf pek tabii epey epey güler.
bezgin bekir ben,
- herhalde soracağınız en son kişi bendim.
şirinlik muskası
7 Mart 2012 Çarşamba ( 20:00 )
derse gitmemek için onca bahane ararken. antalya'daki selde günlerce okulları kapanan çocuklara mikrofonunu uzatan bir muhabir ve o çocuk.
- peki okulun kapalıyken ne yaptın?
- ağladım.
the
link
link
link
Eylül 2009
Ekim 2009
Kasım 2009
Aralık 2009
Ocak 2010
Şubat 2010
Mart 2010
Nisan 2010
Mayıs 2010
Haziran 2010
Ağustos 2010
Eylül 2010
Ekim 2010
Kasım 2010
Aralık 2010
Ocak 2011
Nisan 2011
Haziran 2011
Ağustos 2011
Eylül 2011
Ekim 2011
Ocak 2012
Şubat 2012
Mart 2012
Mayıs 2012
Haziran 2012
Mart 2013
links
ctrl + left click
link
link
link
archives
Eylül 2009
Ekim 2009
Kasım 2009
Aralık 2009
Ocak 2010
Şubat 2010
Mart 2010
Nisan 2010
Mayıs 2010
Haziran 2010
Ağustos 2010
Eylül 2010
Ekim 2010
Kasım 2010
Aralık 2010
Ocak 2011
Nisan 2011
Haziran 2011
Ağustos 2011
Eylül 2011
Ekim 2011
Ocak 2012
Şubat 2012
Mart 2012
Mayıs 2012
Haziran 2012
Mart 2013